Görüntü Altına Gizlenen Mesaj- Reklam Çözümlemesi

Avrupa Birliği, 2012 yılında tanıtım amacıyla bir reklam filmi çekti. Film, oldukça hararetli tartışmalara neden oldu. Avrupa Birliği bütün bu tartışmalara cevaben ''Biz bu videonun ırkçı bir içeriğe sahip olmasını amaçlamamıştık ve böyle anlaşılmasından dolayı çok üzgünüz.'' şeklinde bir açıklama yaptı. Ama yaptığı açıklamada ne kadar samimiydi? Öncelikle reklam filmini izleyelim:


(Youtube'a giremeyenler için alternatif: Web Sayfası )

Ne gördünüz? Muhtemelen bu soruya hepimiz aynı yanıtı vereceğiz.
-Avrupalı bir kadın
-Asya'lı bir erkek
-Hindistanlı bir erkek
-Afrikalı veya Latin Amerikalı olduğu sanılan bir erkek.

Peki yalnızca bu kadarı mı? Hayır. Öyleyse bu reklamı didik didik irdelemeye şuradan başlıyoruz.

Reklamdaki kadın görünüş itibariyle birini anımsattı mı? Evet, izleyenler bilir. Quentin Tarantino yapımı Kill Bill filmindeki The Bride karakteri.

Görüntü Altına Gizlenen Mesaj- Reklam Çözümlemesi



Yalnızca görünüşü mü benziyor peki? Neden bir tanıtım filmi için bu karakter seçildi? Neden Avrupa Birliği, bütçe sıkıntısı çekmemesine rağmen, yeni bir müziği istediği rahatlıkla yaptırabilecek imkanlarına sahipken Kill Bill'in müziğini kullandı? Bu seçimin altındaki neden ne?
İzlemeyenler için film hakkında ufak bir hatırlatma yapalım. The Bride (Uma Thurman) evleneceği gün saldırıya uğrar. Ona bu saldırıyı düzenleyense kocası Bill’dir. Bir zamanlar kadınlardan oluşan bir suikast timinin başkanı olan gelin, gruptaki diğer elemanların ona karşı gelmesiyle tam da nikah gününde korkunç bir saldırıya uğruyor. Başını Bill’in çektiği suikastçılar onu ölüme terk ediyor. Ancak, gelin ölmüyor ve beş yıl komada kaldıktan sonra intikam için dönüyor.

Peki bunun konumuzla ne alakası var?
Filmdeki kadın karakter bir kilisede evlenmek üzereyken, karnındaki bebeğinin varlığı önemsenmeden bir saldırıya uğruyor. Evlilik, kilise, annelik. Birbiri ardına dizili 3 kutsal kavram. Ve yıllar sonra intikam için geri dönüyor.
İzleyen herkes istisnasız, intikam için düşmanlarına ne yaparsa yapsın, onu haklı görecektir. Çünkü az önce bahsettiğimiz masum kadını, anneyi kimse suçlu bulmayacaktır. O çocuğunu kaybetmiştir. Yeryüzündeki kimse evlat acısından daha büyük bir acı düşünemez.

Gelelim konumuza. Tanıtım filmindeki Avrupa Birliğini temsil eden karakter, diğer 3 adam tarafından ''saldırıya uğrayacakmış'' izlenimindedir. Masum bir kadına saldırmaya gelen adamlar, kendi kültürlerini temsilen ellerinde bulunan silahlarla çeşitli şiddet figürleriyle kadına doğru ilerlemektedir. Kadın ise onlara karşı sakin olan tutumunu korur ve Avrupa Birliği'nin diğer yıldızlarını -yani ülkelerini- temsilen, oluşan yansımalarından güç alır, kendisine saldırmak üzere olan adamları çemberin içerisine alarak önce diz çöktürür, sonra asimile eder.
Peki 3ü de erkek olan karakter seçimleri neyi ifade ediyor?
-Asya'lı erkek: Uzakdoğu ülkelerinden birini temsil ettiği kuşkusuz, Çin'i temsil etmesi muhtemel görünüyor.
-Doğu kültürüne ait giyime sahip erkek: İlk izlediğimde Osmanlı Dönemi insanlarını temsil ettiğimi düşünmüştüm fakat daha sonra alnında bulunan kırmızı noktayı gördüğümde şüphesiz Hindistan'ı temsil ettiğine kanaat getirdim.
-Afrikalı olduğu düşünülen erkek. Kendisi tanıtım filminde Afrikalı, tahminen Brezilya'yı temsil etmektedir.
''Neden bu ülkeler?'' diye soracak olursak, ''BRIC'' (daha önce hiç duydunuz mu bilemiyorum) 21.yüzyılda dünya ekonomisine egemen olacak ülkeler olan,
-Brezilya: Hammadde zengini
-Rusya: Petrol zengini
-Hindistan: Gelişmiş işgücü
-Çin: Düşük maliyetli üretim
'in baş harflerinden oluşur.

Öyleyse artık şunu söyleyebiliriz; seçilen karakterler ekonomi başlığı altında ele alınmış.

Samuel Huntington.. 1993 yılında yazdığı ''Medeniyetler Çatışması'' tezi, 2001 yılında gündemde çok sık yer aldı. Üzerine uzun uzun tartışmalar yapıldı. 1993'te yazılan bir tez neden 2001 yılında ele alınıyor? 2001'de ne olduğunu hatırlıyor muyuz?
11 Eylül, İkiz Kuleler saldırısı. Amerika ve İslam Dünyası'nı karşı karşıya getiren olay.
Huntington tezinde, (tezini okumak isterseniz şu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.derinsular.com/pdf/medeniyetler-catismasi.pdf) gittikçe küreselleşen bir dünyada insanların aynı şeyleri yaptığını savunuyor. Git gide aynılaştığımızı söylüyor. Örneklemek gerekirse yurt dışına çıktığınızda tıpkı bizdekiler gibi Coca Cola, Burger King, Mango, Starbucks markalarını görmüyor musunuz? Alışveriş yaptığınız sokaklardan havaalanına kadar birçok mekan benzerlik göstermiyor mu? Bunca global markanın çatısı altında nerede olursa olsun insan kendini yabancı hissetmiyor.
Tek tip dünya insanı olmaya doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz. Peki bizleri birbirimizden ayıran farklılıklarımız yok mu? Elbette var. Huntington, medeniyetler arasında bir çatışma varsa, bunları dinsel farklılıklarla ortaya koyabileceğimizden bahsediyor.
Yani ne kadar globalleşirsek globalleşelim, söz konusu din olunca, ayinlerimiz, ritüellerimiz bizleri birbirimizden ayırıyor. Tıpkı videodaki gibi.

Evet, ortaya çıkarılan işe yalnızca bir tanıtım filmi gözüyle bakmamak gerekmiş öyle değil mi? Böylesine göstergelerle dolu bir filmin ardında elbette çok sayıda mesaj var. ''Onların güç gösterilerinin bir önemi yok, biz bir araya gelince onlara diz çöktürürüz'' mesajını açık ve net göremeyen varsa evini, arabasını satıp mağaraya yerleşsin lütfen lakin insan içinde yaşıyor oluşunun hiçbir anlamı yok -.-

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR