Daha dün geleneksel mecralardan biri olan dergilerin yaratıcılığın sınırlarını aşındıran reklamlardan bahsetmiştim. Gelin görün ki bugün de yine geleneksel olma yolunda ilerleyen bir mecra olan televizyon reklamlarından birini irdeleyeceğim.
Permolit. Reklamından önce adını duyduk ya da duymadık. Bir boya markasıydı o da. Üstelik ilk reklamı da değildi bu. Ve sonra birgün medyada ''Cicişler'' diye anılan Esra & Ceyda Ersoy ile reklam filmi çekti...
Gördüğü en saçma boya reklamı olanlar el kaldırsın!
Saçmalıklar diyaloglardan itibaren başlıyor...
''Ceyda: Hadi eczanede yok.
Esra: E kuaförde nasıl olmaz ya?''
Reklamlarda ünlü kullanılır. Çünkü tüketicinin gözüne tanıdık gelen, aşina olduğu kişiler tüketicide markaya karşı bir bağ oluşturur. Özellikle de kullanılan ünlü ile ürün arasında ilişki varsa (Örn; Head & Shoulders- Kıvanç Tatlıtuğ)
Veya bilinmeyen, piyasaya yeni adım atmış bir markaysanız, kullandığınız ünlü dikkatleri markaya, ürüne çeker. Ürününüz ya da markanız hatta hizmetiniz bir anda herkes tarafından bilinir bir hale dönüşür. (Örn; Fuse Tea- Kenan Doğulu, Magnum (Pink& Black)- Orlando Bloom vs)
[Tabi bütün bunları yaparken ünlünün markanın önüne geçmemesine de çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Aksi halde reklamı yapılan şey ürününüz değil, ünlü olur.]
Demem o ki, ''Siz reklamda ünlü kullanımı'' nı çok yanlış anlamışsınız :(
Permolit ne piyasaya yeni çıkmış bir ürün ne de reklamını yeni yaptırmış bir marka. Oysa önceden bununla uzaktan yakından alakası olmayan gayet güzel bir reklamı varmış.
Özetlemek gerekirse; nasıl reklamın iyisi oluyorsa, kötüsü de olur. Reklamda bir ünlü kullanılacaksa bu ünlünün ürünle ilgisi, alakası olmalıdır. Ve seçilen ünlünün mümkün olduğunca skandallardan uzak bir yaşamı olmalıdır. Ürün ile ünlü reklamdan sonra birbirini çağrıştırmaya devam edecektir çünkü. Birinin olumsuzluğu diğerini de aynı biçimde etkiler.