Reklam ve Reklam Dünyasına Bakış
Reklam ve Reklam Dünyasına Bakış :

Reklam algısı, insanlar arasında alışverişin başlamasıyla beraber doğmuştur.
Bununla birlikte kitle iletişim araçları ile reklamcılığın tarihsel gelişimi arasında da yakın bir ilişki vardır. M.Ö 3000'li yıllar bu dönemde tüccarların, çığırtkanlar aracılığıyla satış yapma çabaları, dükkanlarının önlerine koydukları tabelalar reklamcılık tarihinin ilk mecra örnekleri olarak bilinmektedir. Reklamcılık eski dönemlerde çok iptidai örneklerde, daha ziyade sesli reklamlarla yapılıyordu. Çığırtkanların, tellalların yaptığı bir uygulamaydı. Kişisel çaba büyük etkendi. Espri gücü, hitabeti iyi olan bir satıcı diğerinden daha fazla başarı elde etmekteydi. Bugünkü anlamıyla reklamcılığın süreci, Gutenberg’in matbaayı icat etmesiyle 15. yüzyılda başlamıştır. Reklamcılık bir kitle iletişim çalışmasıdır. 1480′lere gelindiğinde William Coxton adlı matbaacı bastığı kitapları satmaya kalktığında pazarlama sorunuyla karşılaşır. Sorunu çözmek adına el ilanları basar ve halkın yoğun olarak uğradığı bir yer seçer (kilise) ve onları dağıtır. Üretim, üretilenin paylaşımı ve değişimi, yani ticaret doğal olarak reklamcılığın da kaynağı olmuştur.
1655 yıllarında ilk Reklam (Advertising) kelimesi kullanılmaya başlandı.
1728 yıllarında ilk İllüstrasyonlu reklamlar yayınlanmaya başlanmış.
1800'lü yıllarda yeni icatlarla üretilen malların satılması gerektiğinden reklamın önemi arttı.
18. Asırda artık reklam işleyişi farklılaştı. Reklamlar artarken beklentiler de yükselmekteydi.
Dr. Johnson : Reklamcılığın kudreti sayesinde çok aptal ve çok zeki iki adamın aynı kabiliyette gösterilebileceğini söylemektedir. Bu alıntı üzerinden düşünelim biraz. İki farklı insanı nasıl aynı kabiliyette gösterebiliyor bir reklam? Yani aptal ve zeki olan iki adamı aptal olarak gösterebiliriz diğer taraftan bakıldığında zeki olarak da gösterebiliriz. Enfes! Arka plandaki etkenleri göz önünde bulundurmadan.
Kabiliyetli kişilerin şahsi çabalarıyla ilerleyen reklamcılık 1841'de ilk reklam ajansının kurulması ile daha bilinçli, planlı olarak devreye girdi.
1841'de PHILADELPHIA'da kendi adına ilk reklam ajansını kuran: Volney B.Palmer. Daha sonrasında Reklamcılığın büyük bir ivme kazanmasında en etkili faktörlerden biri olan ilk ticari radyo istasyonu 1922'de WEAF adı ile kuruldu. 1924'te "N.W.Ayer and Son" firması EVEREADY saati adı altında ilk özel reklam programını hazırladı. 1938 yılında radyo reklam gelirleri basılı reklam gelirlerini geçti.

1968′de yayına başlayan TRT, 1972′de reklam almaya başlamıştır. Başlangıçta gazete ve dergiler yoluyla topluma sunulan reklamlar, daha sonra radyo ve sonuçta TV’ye aktarılmıştır.
Türkiye’de ilk televizyon reklamı 1972 yılında yayınlanmıştır. 1941 tarihli ilk TV reklamını atlamamız beklenemez. Reklamın sahibi ise ilk radyo reklamını da 1926 yılında veren, 1875 yılında kurulan lüks saat markası Bulova. Kullanılan slogan ise dokuz farklı saat diliminin geçerli olduğu ülkeyi zaman konusunda birleştiren marka imajını vurgulamak istercesine ‘America runs on Bulova time’ olarak seçilmiş.
Türkiye’de ilk radyo reklamları 1951 yılında yayınlanmaya başlamıştır.
1971
Türkiye Reklam Ajansları Birliği kuruldu.
1969'da ARPANET'in kurulmasıyla 1989'da halka açılan internette ilk banner reklamları 1994'te verilmiştir.
2000′li yıllarda özellikle internetin yanı sıra cep telefonunun bir yayın aracı olması yönünde hızla ilerlemesi, reklamcılık için gelecekte yeni mecranın cep telefonu olacağını göstermektedir.
Bu tarihler ve gelişmeler önemli olduğu gibi dersler çıkarılması gereken bir çok ayrıntıyı içinde barındırmakta.

Reklam tarihi bahsedildiği üzere tarih öncesi dönemi de kapsayan bir süreçten geliyor. Bunun yanı sıra günümüzde reklamın önemi artarak devam etmektedir. Üretim olduğu sürece satış ve bunun desteklenmesi ihtiyacından ötürü reklam önem arz ediyor. Türkiye'de reklam tarihine bakıldığında tarihlerden de anlaşıldığı üzere geç kalınmışlık var. Bunun bir çok nedeni vardır. Yayın mecralarının hayatımıza geç gelmesi gibi. Televizyon ve radyo diğer ülkelere bakıldığında Türkiye'den önce yayın hayatına girmiştir. Dönüp arkamıza baktığımızda diğer ülkelerde televizyon ve radyoda reklam yayını başlamışken ülkemizde televizyon ve radyo yeni yayın hayatına girmiş gözüküyor. Eleştiri yapmak gerekirse reklam yapma çabaları diğer ülkeleri taklit ya da onlardan elli yıl geriden takip etmekte olduğumuzu görmekteyiz. Son yıllardaki iyi reklamların oluşması beklentileri arttırdığı gibi yaratıcı düşünmeyi ve algılamayı olumlu yönde etkileyecektir. Daha iyi reklamların üretimi kaçınılmaz olması için adımlarımızı bu tarihteki gelişmeleri takip edip anlamlandırarak sonuçlandırmalıyız ki : Başarılar gelsin.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR